İsrail'in anlaşmayı onaylamasının ardından Katar'ın Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Majed el-Ensari, ateşkesin yarın (19 Ocak Pazar) 09.30'da başlayacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Adana 8. Olağan İl Kongresi'nde Gazze'de ateşkes anlaşmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Ateşkesin ardından 15 ay sonra Gazze halkının bir nebze olsun rahat nefes alacağını vurgulayan Erdoğan, "İsrail hükümeti 467 gündür uyguladığı katliama rağmen Gazzeli kardeşlerimizin direniş iradesini kıramamıştır." dedi.
Tüm yaşananlara rağmen Filistin halkının teslim alınamadığını ve pes etmediğini söyleyen Erdoğan, Netanyahu'nun ateşkes ihlallerinde sicilinin epey kabarık olduğuna, bu sefer buna izin verilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Burada bir hususu öncelikle ifade etmek istiyorum. Bu coğrafyadaki Yemen, Sarıkamış ağıtları, Avşar ağıtları Adana'nın nasıl bir ruh derinliğine sahip olduğunun senetleridir. Biz Adana'yı bazıları gibi şalgamdan, kebaptan, pamuktan, portakaldan, sıcaktan ibaret görmüyoruz. Adana şehitler yurdudur; harbi, hasbi, söylediğini doğrudan söyleyen civanmert insanlar memleketidir.
Bulunduğumuz her makam milletimizin bize emanetidir. Bizim büyük hedeflerimiz var değerli kardeşlerimiz. Bunun için gerekirse nefsimizi ayaklar altına alacağız, gecemizi gündüzümüze katacağız. Muhalefetin bizi düşürmeye çalıştığı tuzaklara düşmeyeceğiz. Milletin gönlünden düşeni kimse kurtaramaz. Bizim bu millete sadece şükran borcumuz değil, can borcumuz da var.
Suriye'de Baas rejiminin 61 yıllık zulmü ve 14 yıl süren kanlı savaş. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlükleri uğruna 1 milyon kişiyi feda ettiler. İnsanlığımızın sınandığı bu süreçte, biz de inancımıza, kültürümüze, tarihimize yakışır bir politika izledik. Mazluma kucak açtık. Garibin elinden tuttuk, yetime kol kanat gerdik. Biz mazluma sahip çıkarken, 14-28 Mayıs seçimlerinde karşımızdaki aday çıktı, seçim vaadi olarak 'Hepsini göndereceğiz' dedi.
Sağa sola etiket yapıştırarak, Suriye'deki zulümden kaçıp ülkemize sığınan bu mazlumları hedef gösterdiler. Hitlervari yöntemlerle güya siyaset yaptılar. Milletimiz bu vicdansızlığa sandıkta gereken cevabı verdi. Sonra da partisi, oturduğu koltuğu altından çekip aldı. Şimdi ne kapısını çalan var, ne soran var. Biz bize yakışanı yaptık. Nefret siyasetini güden de kendilerine yakışanı yaptı. Suriye krizinde de gördük ki sabrın sonu selamettir.
Arap, Kürt, Türkmen, Çerkes, Hristiyan, Dürzi ve diğer tüm unsurlarıyla Suriye özgürleşti. Dahası 13 yıllık hasretin ardından misafirlerimiz de yurtlarına başları dik dönüyorlar. Biz gönüllü olarak ülkelerine dönmek isteyen kardeşlerimize gereken kolaylığı gösteriyor, kimseyi de zorlamıyoruz. Suriye'yi 3 parçaya bölerek kolayca yutulacak lokmalar haline getirme projesi çökmüştür. Türkiye olarak Suriye'de yaşanan acıları geride bırakarak kardeşlerimize her türlü desteği vereceğiz.
Suriye'den sonra Gazze'den de yüreklerimizdeki yangına su serpen bir haber aldık. Bizim de yoğun gayretimizle Hamas ile İsrail arasında ateşkes için mutabakata varıldı. 15 ay sonra Gazze halkı bir nebze olsun rahat nefes alacak. İsrail hükümeti 467 gündür uyguladığı katliama rağmen Gazzeli kardeşlerimizin direniş iradesini kıramamıştır. Yaklaşık 2 milyon kardeşimizi aylarca bombaladılar, çocukları öldürdüler, hastaneleri yerle bir ettiler. Doktorları, sağlık çalışanlarını, gazetecileri alçakça katlettiler. Gazzeli kardeşlerimize diz çöktüremediler.
Son asrın en büyük soykırımlarından biri, hem de 467 gün boyunca tüm dünyanın gözleri önünde yaşandı. Tüm yaşananlara rağmen Filistin halkı teslim alınamadı, pes etmedi. Netanyahu'nun ateşkes ihlallerinde sicilinin epey kabarık olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu sefer buna izin verilmemelidir. Gazze'de tekrar eskiye dönülmesi için herkes elinden geleni yapmalıdır. Türkiye olarak ateşkes döneminde de Gazze'nin kanayan yaralarını sarmak için tüm imkanlarımızı harekete geçireceğiz. Savaş suçunu işleyenlerden hesap sorulması amacıyla verdiğimiz mücadele artarak devam edecek.
Buradan Gazzeli kardeşlerimizi bir kez daha muhabbetle selamlıyorum. Desteğimiz ve duamız Filistinli kardeşlerimizle olacak. Batı'nın veya emperyalist güçlerin ne dediğini değil, kendi inanç, kültür ve medeniyet kodlarımızı referans aldık. Avrupa bize ne der? ABD bize ne der? Hiçbirine kulak asmadık, bizim yerimiz mazlumun yanıdır dedik.
Milli bir meselede Türkiye düşmanlarının kuklası haline gelenleri unutmadık, unutmayacağız. Bunları yapanların derdi hiçbir zaman Filistin, Gazzeli masumlar olmadı. Sadece siyaset yaptılar, masumları istismar ettiler. Şüphesiz tarih en büyük hakemdir. Zaman kimin haklı, kimin haksız olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Gelecekte Türkiye'nin nasıl yürekli bir duruş sergilediği daha iyi anlaşılacaktır.
Biz gerek içerde, gerek dışarda çok kapsamlı, her aşaması hesaplanmış bir strateji yürütürken, ana muhalefetin duruşunu siz de görüyorsunuz. Biraz ciddiyet ve ağırbaşlılık arıyoruz, onu dahi bulamıyoruz. Siyaset mi yapıyorlar, lunaparkta oyun mu oynuyorlar. Anlayabilene aşk olsun."
